ANKARA (İGFA) –Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda düzenlenen “Çevrimiçi Medyada Nefret Söylemi ile Mücadele Paneli”nde yaptığı konuşmada, “Dijitalleşme, nefret söylemi taşıyan içeriklerin hızla yaygınlaşmasına neden oluyor. Dolayısıyla birlik, toplumların sayısı tarihte hiç olmadığı kadar tehlike altındadır.” dedi.
İrtibat Lideri Fahrettin Altun, çevrimiçi medyada artan nefret söyleminin Türkiye’de toplumsal barışı, siyasi kültürü, aile değerlerini, kültürel dinamikleri ve karşılıklı saygı duygusunu zehirlediğini vurguladı. Eğitim gibi temel fonksiyonların yer aldığına dikkat çekti.
Medyanın toplumun hassasiyetlerini, temel beklenti ve ihtiyaçlarını dikkate alarak sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Link Lider Altun, bu kapsamda medyayı bir çerçeve olarak bağlayan yasal düzenlemelerin de söz konusu olduğunu söyledi. .
İletişim Önderi Altun, medyanın kendi iç işleyişini ahlaki ve mesleki ilkelere dayalı olarak otokontrol edebilmesinin hayati önem taşıdığına işaret etti.
İrtibat Lideri Altun, gazetecilik mesleği için hem nefret söyleminin öne çıktığı durumlarda hem de dezenformasyonun yaygınlaştığı süreçlerde bir durum geliştirebilmenin ve doğrunun yanında olabilmenin bir tercih değil, bir zorunluluk olduğuna işaret ederek, İrtibat Lideri Altun Ancak nefret söylemi içeren içeriklerle özellikle yeni medya ve online medyada sıklıkla karşılaşıyoruz. Online medyada sıklıkla gördüğümüz nefret söylemi ve içerikleri, hakikat sonrası dönemin temel sorunlarının ortasında yer alıyor. Castells’in de belirttiği gibi, ağ toplumunda yaşayan insanlara, yani bize, ifade özgürlüğümüz, yaşam biçimlerimiz ve inanç temelli göstergelerimiz açısından baktığımızda, nefret dolu haberler “Bizler anti-kültürlü insanlarız. Gerçeğin büküldüğü ve saçmalıkların gerçeğe üstün geldiği bir çağ. Elbette bunun bilincindeyiz ve bu noktada kararlılıkla çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
İletişim Lideri Altun, son dönemde sadece gerçeklerin çarpıtılmadığını, aynı zamanda ötekileştirici, aşağılayıcı ve aşağılayıcı içeriklerle gerçeklerin bastırılmaya çalışıldığını gördüğünü ifade etti.
Altun, siyasi medyadan internet medyasına hayatın her alanında her türlü manipülasyonla karşı karşıya kaldıklarına dikkat çekti.
Bağlantı Lideri Altun, dijitalleşmenin yaygınlaştığı günümüz dünyasında, gerçekliğin palavralarla manipüle edilmesine tanık olduklarını, bu sürecin en değerli unsurlarından birinin nefret haberleri ve nefret söylemi olduğunu vurguladı.
“Nefret söylemiyle hem medyada hem de kurumsal düzeyde mücadele edilmelidir” diyen Altun, “İçerik üreterek veya var olan içeriğin yeniden üretilerek kitle iletişim araçları veya internet ortamında dolaşıma sokulması nefret söyleminin yayılmasına zemin hazırlar. bağlamda, nefret söylemi içeren çevrimiçi medya Mümkün olduğu kadar içeriğin arındırılması ve kamuoyunun bu konuda bilinçlendirilmesi değerlidir.Tam da bu vesileyle bu toplantıyı yapıyoruz.Nefret söylemi ile ilgili gerek medyada gerekse medyada çaba sarf edilmelidir. ve kurumsal düzeydedir.Bugün kitle iletişim araçlarının merkezinde yer alan tartışma ve araştırmalarda ‘medyada nefret söylemi’ vurgusunun son yıllarda yoğun bir şekilde kullanıldığını görmekteyiz. Burada bir ayrımcılık var.Uluslararası alanda nefret söylemi literatürü tartışılırken ne yazık ki sadece marjinal gruplar gündeme getiriliyor onun dışında nefret söylemi çok daha yaygın.Görüyoruz ki kümeler expo yapıyor Araştırmamızda medyada ve çevrimiçi medyada nefret söylemine en fazla maruz kalan kümelerin yaygın sosyal kümeler olduğunu görüyoruz. Türkiye’de toplumun özellikle dindar kesimlerinin medyada nefret söylemine maruz kaldığını görüyoruz. Bu gerçeğin altını çizmemiz gerekiyor. Bu noktada akademik literatürün bu gerçeği göz ardı etmekten vazgeçmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
